blank

Cinsel Dürtünün Düşmanları

İnsan cinselliği zihinsel, duygusal ve fiziksel faktörlerin

kompleks bir karışımıdır. Birinde olan bir sorun diğerini etkiler ve dolayısıyla cinselliği de etkiler. Cinsel aktivitenin ilk aşaması cinsel istektir. İyi bir seks, cinsel istekle başlar. Ancak cinsel isteği azaltan faktörler mevcuttur. Şimdi bunlara tek tek göz atalım.

Cinsel Dürtünün Düşmanları 1

STRES: Herkes stresin duygudurumumuzu, uykumuzu, kilomuzu olumsuz etkilediğini bilir. Eğer cinsel isteğe etkisini göz ardı ettiyseniz bilinki yoğun stresli durumlarda libido dibe vurur. Çünkü stres hormonları seks hormonlarının salgılanmasını azaltarak cinsel isteği azaltır. İş hayatımızda, evde veya ilişkilerimizde stresli olduğumuzda yapacak bir sürü iş, düşünecek bir sürü konu varken seks insanın aklına gelmez ve bu kadar stres varken kimse kendini seksi hissetmez. Ayrıca stresli iken büyük olasılıkla yorgun, huysuz ve endişeli olduğumuz için ne kendimiz eşimize ilgi gösterebiliriz ne de bu halimizle eşimiz bize ilgi gösterir. Stres yeme ataklarına da sebep olur. Bu ataklar beyin kimyasallarımızı olumsuz etkilediği gibi kan şekeri seviyelerinde de ani ve aşırı yükselmeler yaptığı için libido olumsuz etkilenir. Tabi yeme atakları sonucu alınan kiloların öz güveni azaltmasıyla seksten kaçış da diğer istenmeyen etkileridir stresin.


İLİŞKİDEKİ PROBLEMLER:
Kadın ve erkek arasındaki ilişkide problem olması cinsel isteği en çok azaltan faktörlerdendir. Özellikle kadınlar için erkeğe hissettiği yakınlık duygusu cinsel isteği en çok tetikleyen faktördür. Kavgalar, iletişim kopukluğu, ihanet şüphesi, aldatılma veya diğer güven problemleri her iki cinsin de libidosunu olumsuz etkiler.


ALKOL:
İlk bir iki kadeh içki yalancı bir cinsel istek uyandırsa da alkol cinsel isteği azaltır. Çünkü testesteron üretimini azaltır. Peniste ve vajina da hissizlik yaptığı için cinsellikten alınan zevki azaltır, orgazmı bozar ve dolayısıyla da bir dahaki seks için istek azalır. Ayrıca çiftlerden birinin sarhoş olması, ne yaptığının farkında olmaması diğerindeki isteği azaltabilir.


UYKUSUZLUK:
Gerektiğinden az uyumanın çok sebebi vardır. Aşırı çalışma, gece hayatı, bilgisayar veya televizyonla çok vakit geçirme, depresyon, stres, uyku apnesi bunlardan bir kaçıdır. Sebep ne olursa olsun gerektiğinden az uyuma cinsel isteği azaltır. Çünkü uyku, vücudu yeniler, tazeler, bazı açılardan şarj eder, bazı açılardan deşarj eder. Uyku tüm vücut fonksiyonları için hayatidir. Yetersiz uyku, cinsel hormonların üretimini azaltır, kalp-damar sağlığını bozacağı için cinsel organların kanlanmasını bozar, cinsellikten alınan zevki ve dolayısıyla da cinsel isteği azaltır.

İLAÇLAR: TIbbi hastalıklar için kullanılması mecburi bazı ilaçlar da cinsel isteği azaltır. Örneğin, yüksek tansiyon ilaçları, peptik ülser ilaçları, bazı antidepresanlar ve antipsikotikler, antiepileptikler, kemoterapi, bazı doğum kontrol hapları, prostat büyümesi için kullanılan bazı ilaçlar.

BEDENİNDEN MEMNUNİYETSİZLİK: Kendi görüntüsünden memnun kişiler kendileri daha seksi hissederler. Fiziksel görüntüsünü beğenen kişiler, daha neşeli, daha enerjik ve daha kendine güvenlidirler. Bu nedenle cinsel enerjileri de daha yüksek olur ve cinselliği başlatma konusunda daha cesur davranabilirler. Tam tersine kendinden memnun olmayanlar genel olarak keyifsiz, mutsuzdurlar. Hem libidoları düşebilir hem de cinsellikten kaçınabilirler. Kaçındıkça da istek azalır, adeta bir kısır döngü oluşur.

DEPRESYON: Depresyonda genel olarak yaşam enerjisi düşer. Hayattaki bir çok şeye karşı olduğu gibi cinselliğe karşı da istek azalır. Daha önce zevk alınan aktivitelerden alınan zevk azalır, cinsellikten duyulan haz da azalır. Depresyonun düzelmesiyle cinsel istek de normale döner. Ancak şu unutulmamalıdır; depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da cinsel isteksizlik yapabilirler, özellikle tedavinin ilk aylarında daha belirgindir. Depresyonun düzelmesi ve tedavinin sonlandırılmasıyla bu olumsuz etki geçer.

Stres, alkol, ilişki problemleri, depresyon, ilaçlar, kendi vücudunu beğenmeme ve uykusuzluk dışında cinsel isteği azaltan diğer nedenleri sıralamaya devam edelim.

Cinsel Dürtünün Düşmanları 2

Cinsel Dürtünün Düşmanları : EREKTİL DİSFONKSİYON (SERTLEŞEMEME-İKTİDARSIZLIK)

Erkeklerde 40 yaşından itibaren gittikçe artan ve 50’den sonra hızlanan bir sertleşme sorunu görülür. Artık penis gençlik yıllarındaki gibi hızlı sertleşememeye başlar. Sertliğin derecesinde azalma görülür. İlk boşalmadan sonra tekrar sertleşmek için 1-2 gün beklemek gerekebilir. Aslında bu değişimler bir dereceye kadar normaldir. Ama bazen erkekler bu durumlar karşısında endişe ve üzüntü yaşayıp depresyona girebiliyorlar. Bazen nasıl olsa eskisi gibi sertleşemeyecek diye düşünerek cinsel ilişkiden uzak durabilirler ve cinsel istekleri zamanla azalabilir.

Cinsel Dürtünün Düşmanları : MENOPOZ

Kadınlarda ortalama 48-50 yaş civarında östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte adet kanamaları kesilir ve menopoz dönemi başlar. Adetin kesilmesini kadınlar bazen kadınlıklarının sonu, yaşlılığın başlaması, dişiliğin kaybı gibi yaşarlar. Bazıları artık üreyemecekleri için seksin gerekmediğini düşünür, bazıları artık yaşlandıklarını ve seksin gençler için olduğunu düşündükleri için cinsellikten uzak dururlar. Menopoz fiziksel olarak cinsel isteksizlik yapacak bir durum olmamasına rağmen bu bakış açılarından dolayı psikolojik kaynaklı cinsel isteksizlik görülür. Menopozda cinsel açıdan olabilecek tek olumsuzluk östrojen azalmasına bağlı vajinal kuruluktur. Ancak vajinal jellerle çok kolay üstesinden gelinebilir.

Cinsel Dürtünün Düşmanları : OBEZİTE (ŞİŞMANLIK)

Aşırı kilo bir çok nedenden dolayı kilo cinsel isteği azaltır. Vücuttaki yağ miktarı arttıkça (özellikle göbek çevresinde) testosteron hormonu üretimi azalır. Testosteron, cinsel isteğin oluşumunda çok önemli bir hormondur, düşük olduğunda cinsel istek azalır. Obezite cinsellikten alınan keyfi azaltabilir. Seks sırasında kilodan dolayı hareket kısıtlılığı olabilir. Kişinin öz güvenini düşürebileceği için cinsellikten uzak durmasına sebep olabilir. Yine şişmanlığın sebep olduğu başta kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığı olmak üzere çok çeşitli hastalıkların sonucunda gelişen cinsel bölgeye kan akımında bozulma ve sinir hücrelerindeki harabiyete bağlı hissizlikten dolayı cinsel isteksizlik görülebilir.

DÜŞÜK TESTOSTERON

Testosteron cinsel isteğin yakıtıdır. Cinsel istek oluşabilmesi için normal seviyelerde testosteron gerekir. Testosteronu düşüren her şey cinsel isteksizliğe neden olabilir. Erkeklerde yaşla birlikte testosteron üretimi azalır. Yine bazı hormonal hastalıklarda, bazı kanserlerde, alkolizmde ve şişmanlıkta testosteron seviyesi düşer ve buna bağlı olarak da cinsel istekte azalma görülür.

YAKINLIK HİSSİNİN OLMAMASI

Yakınlık olmadan cinsellik yaşamak cinsel isteği azaltır. Yeterli duygusal yakınlık oluşmadan tek gecelik ilişkiler yaşamak ve bunu sık tekrarlamak bir süre sonra cinsel isteğin azalmasına sebep olur. Çünkü seks sadece seks değildir. Öncesinde ve sonrasında yaşanan duygusal paylaşımla bir bütündür. Seks ile hem fiziksel hem ruhsal tatmin sağlanır. En önemli cinsel organ beyindir. Sadece bedenin değil beynin de doyurulması gerekirki daha sonraki cinsellikler için beyin istek oluştursun. Ne de olsa seksin en iyi katığı sevgidir. Yine devam eden bir ilişkide de eğer zaman içinde çeşitli nedenlerle (örneğin aldatma) duygusal yakınlık azalmışsa cinsel istekte azalma görülür. Yeniden cinsel isteğin artması için önce duygusal yakınlığın inşa edilmesi gerekir.

PERFORMANS KAYGISI

Erkeklerin bir kısmı cinselliği bir yarışma veya bir sınav gibi görürler ve başarı göstermeleri gerektiğini düşünürler. Başarının zorunlu olduğu düşünülen bir durumda da yapamama kaygısı kaçınılmazdır. Ya sertleşmezse, ya hemen boşalırsam, acaba penisim yeterince büyük değil mi gibi sorular, iki üç defa peşpeşe orgazm olma veya karşısındakini zevkten kendinden geçirme gibi hedefler koyma, bunlar olmayınca kendini başarısız görme… Tüm bunlar zamanla cinselliği keyif alınan bir paylaşım olmaktan çıkarıp hep yüksek puan alınması gereken bir sınava dönüştürür ve dolayısıyla cinselliğe karşı istek azalır.