Erkek cinsel işlev bozukluklarında cinsel terapi

blank

Aşağıda yer alan hasta online randevu formu ile bizlere form doldurabilirsiniz.

    Kullanım koşullarını kabul ediyorum.

    Erkek cinsel işlev bozukluklarında cinsel terapi

    Erken boşalma, cinsel isteksizlik, sertleşme bozukluğu, orgazm bozukluğu gibi erkek cinsel işlev bozukluklarında cinsel terapi uygulanır. Cinsel terapi, öncelikle çiftin cinsellikle ilgili yanlış inanışlarının düzeltilmesi, cinsel organlar-anatomik ve fonksiyonel yapıları ve sağlıklı cinsellikle ilgili bilgilendirmeyi, davranış değişimi ve cinsel eğitime yönelik olarak evde yapılabilen ödevleri içerir.

    1. Erkeklerde cinsel işlev hangi alanlarda bozulabilir?
    cinsel istek
    uyarılma-sertleşme (ereksiyon)
    boşalma (ejakulasyon)
    orgazm

    2. Hangi durumlarda cinsel işlev bozukluğu düşünülmelidir?
    cinsel partnere karşı bir cinsel ilgi ve istek azlığı ya da yokluğu yaşanıyorsa
    cinsel ilgi ve istek olmasına karşın cinsel ilişki sırasında uyarılma ve ereksiyon (cinsel organda sertleşme) gerçekleşmiyorsa
    cinsel ilgi ve istek var ve uyarılma-sertleşme de olmasına karşın cinsel birleşme sırasında sertleşme yeterince uzun sürdürülemiyorsa
    cinsel ilişki sırasında birleşme olmadan hemen önce, birleşme olur olmaz ya da umulan ve istenilen süreden daha kısa zamanda boşalma (ejakulasyon) gerçekleşiyorsa cinsel ilişki sırasında boşalma (ejakulasyon) ve orgazm olma için geçen süre umulan ve istenilenden daha uzun oluyorsa

    3. Erkeklerde cinsel işlev bozukluklarının görülme sıklığı nedir?

    Tüm erişkin erkeklerin %15’inde, 50 yaş üzerindeki her 10 erkekten 3’ünde cinsel istek azlığı ya da yokluğu görülmektedir.

    Yaklaşık olarak her 10 erişkin erkeğin 3’ünde erken boşalma görülmektedir.
    40 yaş civarındaki erkeklerin %90’ının cinsel yaşamlarında en az bir defa sertleşme (ereksiyon) sorunuyla karşılaştıkları bildirilmektedir. Bunların çoğunda sorun duruma bağlı ortaya çıkmakta ve geçici olmaktadır. Üçte birinde sertleşme (ereksiyon) sorununun düzelmesi için haftalar hatta aylar geçmektedir. 40 yaş altındaki erkeklerin önemli bir kısmında da sertleşme (ereksiyon) sorunu görülebilmektedir.

    Geç boşalma-orgazm olamama sorunu diğerlerine oranla daha az sıklıktadır. Genellikle orta yaşlarda görülmekte ve 10 erkekten biri bu sorunla karşılaşmaktadır.

    4. Erkeklerde cinsel işlevlerle ilgili bozuklukların sebebi nedir?

    Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarının büyük çoğunluğunda sebep, psikolojik, ilişkisel ya da duruma bağlı faktörlerdir. Psikolojik faktörlerden en önemlisi performans anksiyetesi denilen durumdur. Küçük bir kısmında genellikle fiziksel nedenler saptanır. Bu fiziksel nedenlerin başında da ilaç yan etkisi gelmektedir. Diğer sık rastlanan fiziksel nedenler arasında diabet (şeker) hastalığı, damar hastalıkları, alkol ya da ilaç kötüye kullanımı, sigara, endokrin (hormon) hastalıkları ve nörolojik hastalıklar bulunmaktadır.

    5. Hangi durumlarda bir uzmana başvurulmalıdır?

    yukarıda söz edilen cinsel işlevlerle ilgili sorunlar yalnızca bir duruma özgü (örn. yorgunluk, aşırı alkol alımı vb. ) olmayıp tekrarlıyorsa

    6. Cinsel işlev bozukluğu ile ilgili ilk kime başvurulmalıdır?

    Öncelikle ilk değerlendirme için cinsel işlev bozuklukları konusunda deneyimli bir psikiyatri ya da üroloji uzmanına başvurulmalıdır. İlk değerlendirme sorunun psikolojik, ilişkisel, duruma bağlı ya da fiziksel kaynaklı olup olmadığını ayırma açısından oldukça önemlidir.

    7. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde izlenecek yol nasıl belirlenir?

    İlk değerlendirmede yapılan ayırıcı tanı ile sorunun psikolojik, ilişkisel, duruma bağlı ya da fiziksel nedenlerden hangisiyle ilgili olduğu belirlenir.
    Fiziksel (ilaç yan etkisi, diabet hastalığı, damar hastalıkları vb. ) bir neden olabileceği düşünülür ya da belirlenirse değerlendirilen uzman tarafından ilgili bölüm uzmanına yönlendirilir ve ilgili uzman ile işbirliği içerisinde cinsel terapi planlanır.

    Sorunun duruma bağlı (belirgin bir başka stres etkeninin bulunması, yorgunluk, aşırı alkol alımı vb) olduğu düşünülürse gerekli öneriler yapılarak izlemeye alınır.

    İlişkisel (eş ya da sevgili ilişkisindeki sorunlarla ilgili) olduğu düşünülürse aile ya da eş terapisi ya da bireysel psikoterapi alması konusunda yönlendirilir.

    Psikolojik kaynaklı cinsel işlev bozukluğu düşünülürse cinsel terapi uygulanır.

    8. Cinsel terapi nedir?
    Cinsel terapi, cinsel soruna (cinsel işlev bozukluğu) odaklı psikoterapötik yaklaşımlar içerir. Bilgilendirme, yanlış inanışları düzeltme amaçlanır. Her cinsel işlev bozukluğuna özgü özel teknikler öğretilir. Süresi, ortalama 1-3 ay arasında olmaktadır. Çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilmesine karşın, haftada en az bir görüşme yapılması idealdir.

    9. Cinsel işlev bozukluğu çift olmadan tedavi edilebilir mi?
    İlişkileri iyi olan, aralarında sevgi ve güven bulunan çiftlerde cinsel sorunların tedavisi daha kolay ve çabuk olmaktadır. Buna karşın cinsel işlev bozukluğu olup partneri olmayan erkekler de cinsel terapiye alınabilir.

    10. Cinsel terapi ne kadar etkilidir?
    Cinsel işlev bozukluğunun çeşidine bağlı olmakla birlikte genel olarak cinsel terapi ile tedavi olasılığı %85-90’lara varmaktadır.

    11. Cinsel işlev bozukluklarında ilaç tedavisinin yeri nedir?
    Günümüzde bazı cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar bulunmaktadır. Ancak, ilaç tedavisi uygulanacak durumlar çok özenle seçilmelidir. Çünkü özellikle psikolojik, ilişkisel etkenlerin rol oynadığı ya da duruma bağlı cinsel sorunlarda ilaç tedavisi hiçbir zaman ilk ve tek başına uygulanacak seçenek değildir. Bazı özel durumlarda, bazı ilaçlar, cinsel işlev düzenleyici etkilerinden yararlanmak amacıyla, geçici olarak uzman doktor kontrolünde kullanılabilir.

    12. Cinsel işlev bozukluğu tedavi edilmezse ne olur?
    Cinsel işlev bozukluğu, özellikle erkeklerde önemli bir ruhsal travmatik etken olarak algılanır ve kendilik-değerinin azalmasına neden olur. Sorunun süregenleşmesiyle birlikte, ikincil depresif belirtiler ortaya çıkabilir ve sorun daha da karmaşık hale gelebilir. Uyku düzeni bozulur, dikkat ve konsantrasyon yetisi azalır, genel olarak yaşamdan zevk alma oranı düşer, günlük yaşamın diğer gereklerine karşı da bir ilgisizlik ve isteksizlik hali ortaya çıkar. Sonuç olarak, cinsel alandaki sorun yaşamın diğer alanlarına da yansıyarak çekilmez kılmaya başlayabilir.

    Aşağıda yer alan hasta online randevu formu ile bizlere form doldurabilirsiniz.

      Kullanım koşullarını kabul ediyorum.